Bir güç var içimde. Sebebini bilmiyorum.
Gidecektim buralardan ama inat ettim gitmiyorum.
Her şey başımı yumuşacık bir göğüse yaslamamla başladı.
Avuçlarım ısındı, kalbim attı.
Her şey gerçek olmak zorunda mıydı?
Gerçek bir göğüs mü olmalıydı huzur?
Benim gerçek sıcak göğsüm,
Senin iki satır yazındı.
Hala bitip tükenmeyen bir merhamet vardı sözlerinde.
En azından nefretlik olmamış kalbim onu gördüm.
Bu bir ödüldü benim için,
Kolay hak edilen, ve çabuk kaybedilen.
Rüzgar gibiydin, geçişinin her saniyesini hissettim.
Umudumu kaybetmemeyi hiç bir şey söylemeyerek yine öğrettin.
Beni bu kadar güzel tanıdığın için hamd ettim.
Yaraların kapanabileceğini hissettim, en azından kabuk bağladğını.
Yürüdüğümü hissettim,
Sonra arkamda bıraktığım yaraları gördüm, korkunçtu.
Vicdanımla yaptığım hesaplaşma bitmedi, bitmeyecek de.
Biliyorum, şuan okuyorsun, biliyorum kendini çok iyi biliyorsun.
Gönül tellerine basa basa, eskiden benim olan her yerde,
Sessizce hep yürüdüğümü biliyorsun.
Merhametini aldım yanıma,
Korkusuzluğunu aldım.
Böylesi bir hal sadece yaşanırmış, anlatılmazmış.