11 Kasım 2015 Çarşamba

"KÖR HEVES"

Kırıldı cam artık,
Oysaki ellerimdelerdi, sımsıkı tutmuştum.
Sahip olduğum tek şeylerdi.
İnsanın diline dolanır mı her şey?!
Kalbi körelir mi gerçekten?!
Yoksa ben mi yaptım hepsini?
Ben de mi bütün suç?

Arkamı dönüp gittim sandım,
Meğer hepsi sırtımdaymış..
Tüm sırtım cam kırığı batıklarıymış.
Meğer o kırmızı, kanmış.
Kahreden acım ondanmış.
Gülerken ağlamam da..

Bitti sanmışım ama bitmemiş.
"Kendimden kopanlara baktım evet!
Hiç biri aşk değil"
Ölünce biter mi ki?
Toprak daha mı merhametlidir?
Yeniden mi başlarım?!

Sadece ölünce mi soğur bedeni insanın?
Sadece acı çekerken mi bu kadar hasretle bakarsın?
Sadece acırken mi kalbin, bu kadar tatlı gelir sigara?

Yorulmak.
Yutkunmak.
Nefes alabilmek.
Susmak.
Sakin kalabilmek.
Ve nicesi..


FERAŞEDEN.

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Duydun mu başıma gelenleri ?!

Duydun mu kalbimdeki cam kırığı sesini ?

Duydun mu ne kadar savunmasız kaldığımı ?!

 

Avuçlarımın kucağıma düştüğünü, gözyaşlarıma söz geçiremediğimi..

Peki ya seni ne kadar özlediğimi?

İçime bat razıyım! Sessizliğine aşık olmaya da..

Odamdaki minicik hayaletsin sen,

Korktuğumda sarıp sarmalayan, güldüğümde benimle gülüp duran..

Seni o kadar özledim ki.

Ve senden gelecek tek bir harfe o kadar muhtacım ki!

 

Kendimden nefret ediyorum.

Kalbimin en güzel odasında, en güzel misafirisin sen!

Seni Seviyorum.

10 Temmuz 2015 Cuma

Yutkunamamak.

Uktelerden abideler yarattım sevgilim.
Yutkunamadıklarımdan harikalar..
Gene geldim işte kapına.
Olmadı çünkü, aynen tahmin ettiğin gibi..
Daha da büyüdün, daha da içinden çıkılmaz bir hal aldın içimde.

Neden böylesin dediklerinde, cevaplarım yok.
Sessizliğimin, sesimi bastırmasını sevmiyorum.
Hani deli gibi dakikalarca koşarsın da, 
Gecenin bir körü, sapa bir yerde duran o tek otobüsü kaçırırsın,
Günlerce beklemektir ya sonu..

Of! Yorgunum.
Her şeyimi bırakmışken, koşmanı özledim,
Yakmak için sigaramı uzanırken, sigaramı elimden almanı..
Bakışarak da hafifleyebileceğini, hafifleyebileceğimi öğretmeni özledim.
Sinirden ölmek üzereyken, sadece muzur bi bakışınla düşmesini özledim gardımın.
Kızamamayı, Kadın gibi hissetmeyi, seni çok özledim.

Aramızdaki o güven köprülerini yıktığım için çok üzgünüm.
Tekrar kurulamayacaklarını bildiğim için de en az o kadar üzgünüm.
Kalplerimiz arasındaydı tüm yollar, köprüler..
Ben yaktım, yıktım ne varsa..

Bu kadın Cehennemde yanmalı!
Kırdığı kadar kırılmalı!

Feraseden.

30 Mart 2015 Pazartesi

.

Bir güç var içimde. Sebebini bilmiyorum.
Gidecektim buralardan ama inat ettim gitmiyorum.
Her şey başımı yumuşacık bir göğüse yaslamamla başladı.
Avuçlarım ısındı, kalbim attı. 
Her şey gerçek olmak zorunda mıydı?
Gerçek bir göğüs mü olmalıydı huzur?
Benim gerçek sıcak göğsüm, 
Senin iki satır yazındı.
Hala bitip tükenmeyen bir merhamet vardı sözlerinde.
En azından nefretlik olmamış kalbim onu gördüm.
Bu bir ödüldü benim için,
Kolay hak edilen, ve çabuk kaybedilen.
Rüzgar gibiydin, geçişinin her saniyesini hissettim.
Umudumu kaybetmemeyi hiç bir şey söylemeyerek yine öğrettin.
Beni bu kadar güzel tanıdığın için hamd ettim.
Yaraların kapanabileceğini hissettim, en azından kabuk bağladğını.
Yürüdüğümü hissettim,
Sonra arkamda bıraktığım yaraları gördüm, korkunçtu.
Vicdanımla yaptığım hesaplaşma bitmedi, bitmeyecek de.
Biliyorum, şuan okuyorsun, biliyorum kendini çok iyi biliyorsun.
Gönül tellerine basa basa, eskiden benim olan her yerde,
Sessizce hep yürüdüğümü biliyorsun.
Merhametini aldım yanıma,
Korkusuzluğunu aldım.
Böylesi bir hal sadece yaşanırmış, anlatılmazmış.


24 Mart 2015 Salı

Ah be Küçük Prens!


Ah be küçük Prens!
"Bir zamanlar sen" yaptım bugün.
Bir zamanlar..
Ne de güzel dökülmüş gözyaşlarım avuçlarına,
Ne de güzel yürümüşüz kolkola seninle..
Yollar bitmeseymiş, susmasaymışız keşke dedim bugün bir kez daha.
Ne kadar çocuktun, sen beni en kadar güzel sevdin.
Sen susunca aklım karıştı, çözüldü kalbim..
Minicik kalbini düşündüm, sığdırdığın kocaman umutlarını.
ve katledişimi onları..
Canım çok yanıyor inan.
"Al Her Şeyimi" demiştin bana, "ne kaldı verecek canımdan başka!"
Nasıl da susmuşum, nasıl da bu acının seni ezmesine izin vermişim!
Kalbim hiç yanmamış mı?
Aman Ya Rabbim sen nasıl bir pişmanlıksın!
İçi katlanır mı kadının?!
Ağlayamaz mı?!
Oysa ki "hepsi yorgun ama enerji dolu bir gece kelebeğini görmenle" başlamıştı..
Yazık ki bana kıymet bilemedi Feraşe!
Sadece saniyelerce izlemek istedin uzaktan o kadar!
Sen bu kadar yükle yürüyebilecek ve hayatta kalacak kadar güçlü değildin ki!
Ben ne yaptım!



10 Ocak 2015 Cumartesi

..

Umudun rengi yok demistim.
umut saydamdir..
seninle mi gitti mi anlayamazsin..
tek sikinti can yakmasidir.
uzerine basilinca..

9 Ocak 2015 Cuma

ÜVERCİNKA




Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden

En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye

Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için Afrika dahil



Senin bir havan var beni asıl saran o 

Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında Afrika dahil

Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında Afrika dahil

Burada senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil

 CEMAL SÜREYYA

6 Ocak 2015 Salı

...

""İçimdeki acıyı ben anlatmasam,
Kelimeler beni anlatır.
Seni cümlelerimle tarif etmesem,
Gözlerim seni anlatır.
Pişmanlığın hüznüm,
Vicdanın kanayan yaram dır.
Sevaplarınla sevaplanır günahlarım,
Sıkma canını kalin bir çocuk kadar günahsızdır.""

...