24 Nisan 2014 Perşembe

Kürdan Kalbim.


   
     İstemiyorum!
     Bilmek istemiyorum herhangi bir şeyi, neden olamadığını da bilmek istemiyorum.. 
   Sormaktan, sorgulamaktan, sessizlikten, sessiz hayaletinden, cevapsız kalan ruhu kayıp sorularımdan, aklımın odalarında oynadığım mutluluk oyunlarından artık bıktım!.. Nefesimi kesiyorsun! Nefesimi kesiyorsun!
   Acı çekiyorum, çektiğimin tarifi yok, meleklerimin omuzlarına yüklediğim yükten Yaradan'ın haberi yok.. Sessizce  kitaplarımın arasına sıkıştırdığım notlardan da.. Tek sahipliğimken bir kaç gr et ve içine sığınan kemiklerim; ben kemiklerimden sıyrılıp kalbim elimde gelmiştim sana.. Şuan beni dinlediğini biliyorum, sesimin kalp duvarlarını titrettiğini, en ince sızılarına bir asit gibi döküldüğümü biliyorum.. 
    Ararken diğer yanımı ben, ararken diğer yanını sen.. Biliyorum ki bu uzun yollar da biter ve mesafeler sadece hoşçakal demekle yetinir. Sen bitir dedikçe ben oynamaya devam ettim bu oyunu hep. Ben bu kalbi paramparça ettim ve sildim attım gurur denen kanseri ondan.. Sensizken; akrepler yelkovanı kovalarken korkakça hemde, ben sadece tutmakla yetindim onları akıp gitmemeleri için. 
     Duamdın dilimde; Allah'ım kalbe aşkı koyan da sen değil misin? Sök al ne olur! Sen aslında bedenimde yer bulacağım diye diğer yaratılanları ezip geçen, sen aslında kalbimi ellerinde tutmak isterken vahşice sıkan nefes aldırmayansın.. Sen bensin; ben de sen.. Yani sen = ben. İzin ver seninle yok olup gitmeme, izin ver nefesimi kesmene, izin ver uyumayayım, izin ver avucuna düşsün incilerim, izin ver umutlarım çarpmasın artık duvarlara,   izin ver son kez çekerken nefesimi içeri adın çıksın ağzımdan. Ölüm bile güzelleşmez mi o zaman? 
Sen; peygamberler peygamberinin en zor anında göğsüne koştuğu biricik zevcesisin bana..
Bırak her anında koşayım sana, çarpayım göğsüne..



22 Nisan 2014 Salı

Işık Kırılınca..


E.Ö.

Korkuyorum Yetemicek Bir Ömrüm Sana..

   
   Korkum sadece yetmemesi, zamanın yetememesi.. Seni sevmeme ömrümün yetmemesinden korkuyorum; seni sen gibi yaşayamama korkusu öldürücek beni. Bi an bile çıkman aklımdan; bi an bile nefesini ensemde hissetmeden yaşamam aslında korkum.. En umulmadık anda, en zayıf anında çekip gitmek bu hayattan. 
     Bir kıyısından başlamak istiyorum denizlerinin, sessiz kalmak değil de; deliler gibi çığlıklar atmak istiyorum vücudunun her zerresinde.. Parmaklarımın ulaşabildiği, gözlerimin görebildiği, kulaklarımın işitebildiği kadar uzak kalmalıyım senden.. Açtığımda gözlerimi sen olsan yanımda.. 
   Cesaretle yeniden tanıştırsam seni keşke, tanıştırabilsem.. Bi bilsen ki korktuğun o kelimeyi her hücrende ellerimle gezdiricem, ah bi bilsen ki kapını bıkmadan, ölene kadar çalıcam; taki içerden başını uzatıp, kapıyı birazcık aralayana kadar.. İçinde benim girebileceğim kadar bir boşluk yok mudur ki? Boşver şişeleri doldurmayı, bırak damlamayı.. Gürül gürül koşarken sana vadilerimden; korkmadan aç kollarını.. Bırak çarpiyim işte sinene, bırak o hızla sariyim bütün vücudunu, bırak bi anda sen oliyim olmaz mı? Bırak sarılabil istediğinde, korkmadan sarıl bana, ah işte! bi bilsen ki sarıldığın an, sinem sinene çarptığında un ufak olucak yüreğim.. ve sen her sarılışında küllerinden tekrar doğucak.. 
      Zaman dert değil ki, bu kadın seni bir ömür bekler.. Ama ya ömrüm yetmezse.. Ya yetemezse ömrüm sinende yok olmaya, un ufak olmaya..Ah bi bilsen ki kaybettiklerin aslında kaybettiklerim, bi bilsen ki sen nefes aldıkça alıcak bu kadın sen almadıkça durucak zaman..ve yine bi bilsen ki senle yok olmaksa sorun senle yok olup gidicek bu kadın.. Korkutmasın sevgim seni nolur.. Korkmadan sev beni.. Bırak avuçlarına düşsün ellerim.. Bırak senin kokun sinsin üzerime, bırak senin kokun dolaşsın bütün zerrelerimde.. 
       Biliyorum koca bi ömür var ve o ömür yetmicek seni sevmeme, doymama.. 
       İzin ver bir kıyından başlasın bu kadın.. İzin ver meleklerine ki; onlarsız dene uçabilmeyi.. 
       Ben geldim çünkü artık..

   

Selam Küçük Prens!


Oysa her uçuşum bir intihardı sana.
Her rüzgarı kanadımın biraz daha yaklaştırmıştı ölüme beni.
Korkmadığımı ispatlamaktı amacım sadece.
Korkmyorum uçmaktan, yeniden kalkabilirim diyebilmekti.
Uzaktan izlemeyi tercih ettim hep.
Dokunmaktan aciz, titreyerek.

Oysa her uçuşum bir intihardı sana.
Her nefesim ayrı bir zulüm.
Ölmemi isterdin biliyorum.
Kanadımın en ince yerinden kopmasını,
Aldığım nefesin kalleşçe geri gelmemesini,
Susmamı isterdin oysa,
Mühürlememi dudaklarımı,
Mimlememi gözlerimi.

Oysa her uçuşum bir intihardı sana.
Kalbim kavrulmalıydı değil mi?
Ne çektirdiysem sana, çekmeliydim ben de.
Cezasız kalmamalıydı değil mi gaddarlığım!
Bu kadar acı vermeme rağmen,
Nasıl bu kadar taşlara takılmadan yürüyebiliyordum,
Değil mi?

Oysa her uçuşum bir intiharmış sana!!

Selam Küçük Prens!
Sen asla bilmedin Feraşe' yi.
Bilemedin.
Ömrünü harcamana değmem ben,
Bilemezsin de.